top of page

ABD'de Doğumla Vatandaşlık Hakkı: Trump'ın Yeni Kararnamesi ve Tartışmalar

  • Yazarın fotoğrafı: Amerikalı Olsun
    Amerikalı Olsun
  • 22 Oca
  • 3 dakikada okunur

Donald Trump, başkanlık görevine yeniden başladığı ilk günlerde, göçmen politikaları odaklı bir dizi başkanlık kararnamesine imza attı ve konuyla ilgili herkesi endişelendiren bir süreç başladı.


Bu kararnamelerden bir tanesinin ABD'de doğum yoluyla vatandaşlık hakkını sınırlamayı hedeflemesi ile çok fazla endişe içeren soru almaya başladık. Konuyu yakından takip etmekle birlikte süreç hakkında bildiklerimiz ve ABD basınına yansıyan makale, köşe yazılarından derlediğimiz bilgilerle sizler için bir bilgilendirme içeriği oluşturduk.


Kararnamenin çok yeni olması, anayasaya aykırı olması, Trump'ın gerçekten kimi hedef aldığının net olmaması ve yine anayasa aykırılığına rağmen bu kararnameyi imzalaması gibi birçok tutarsızlıkla ortaya çıkan soru Trump'ın popülist bir yaklaşımda olup olmadığı. Bu belirsizlik ortamı, anayasaya aykırılık gibi nedenler ilerleyen dönemde süreç kapsamında çok fazla gelişmenin yaşanabileceğini göstermektedir.


Trump'ın Doğum Kararnamesi: Neleri Değiştirmeyi Hedefliyor?

Trump'ın Doğum Kararnamesi: Neleri Değiştirmeyi Hedefliyor?

"Doğumla vatandaşlık hakkı" olarak bilinen Jus Soli, ABD Anayasası'nın 14. Maddesi ile güvence altına alınmıştır. Ancak Trump imzaladığı kararname ile bu hakkı daraltmayı ve belirli koşullara bağlamayı amaçlıyor.


 Kararnameye göre, bir kişinin:

  • Annesi yasadışı şekilde ABD'de bulunuyorsa,

  • Babası ABD vatandaşı veya yasal daimi ikamet sahibi değilse,

  • Annesi ABD'de geçici olarak bulunuyorsa,

bu kişilere doğum yoluyla vatandaşlık hakkı tanınmayacak.


Trump'ın doğum kararnamesinin yürürlüğe girmesiyle, bu kriterlerdeki kişiler için doğumla vatandaşlık hakkı kaldırılacak ve kararnamenin imzalanmasından itibaren 30 gün sonra bu kişilere ABD vatandaşlığı tanıyan belgeler düzenlenmeyecek.


14. Anayasa Değişikliği ve Hukuki Süreç

ABD Anayasası'nın 14. Maddesi, "ABD topraklarında doğan veya tabiiyet altına alınan herkesin vatandaş olduğunu" açıkça belirtir. Bu madde, doğum yoluyla vatandaşlık hakkını anayasal bir güvence altına almaktadır.


Bu nedenle Trump'ın önerisi, anayasal değişiklik gerektiren bir düzenlemedir ve bu değişikliğin gerçekleştirilebilmesi için;

  1. Kongre'nin her iki kanadında üçte iki çoğunlukla kabul edilmeli,

  2. Eyaletlerin üçte dördü tarafından onaylanmalıdır.


Yukarıda bahsedilen anayasa değişiklik süreci Amerika Birleşik Devletleri tarihinde en son 53 yıl önce başarıya ulaşmış karmaşık bir prosedürdür.


18 Eyaletin Dava Süreci Trump'ın kararına karşı

18 eyalet savcısı ve çeşitli sivil toplum örgütleri hiç zaman kaybetmeden bu kararname karşısında dava açmış durumdadır.


Bu davaların temel argümanları:

  • Jus Soli ilkesi anayasal bir haktır ve başkanlık kararnamesiyle kaldırılamaz.

  • Bu hak, Amerika'nın temel değerlerini ve göçmen dostu yapısını korur.

  • Vatandaşlık hakkının kaldırılması, toplumsal ve ekonomik dengeleri olumsuz etkiler.


Bu davalar, yeni başkanlık döneminde Amerikan hukuk sisteminin bu tür müdahalelere izin verip vermeyeceğini gösterecek davalar olarak nitelendirilmektedir ve bu nedenle kamuoyu tarafından yakından takip edilecektir.


Hukukçuların Görüşü

Amerikan Anayasası uzmanları, Trump'ın başkanlık kararnamesinin 14. Maddeye aykırı olduğu gerekçesiyle yasal engellerle karşılaşacağını öngörüyor. Uzmanlar, bu girişimin yalnızca anayasal bir meydan okuma olmadığını, aynı zamanda ABD'nin göçmen dostu değerlerine ters düştüğünü belirtiyor. Uzmanlara göre:

  • “Bu kararname yasal olarak dayanıksızdır ve yüksek ihtimalle mahkemelerde iptal edilecektir.”

  • “14. Madde, herkes için eşit vatandaşlık hakkını güvence altına alır ve bu ilkeye yapılan bir saldırı, yalnızca yasal değil, aynı zamanda sosyal açıdan da geri tepebilir.”


Hukukçuların diğer görüşleri de, şu anda ABD'de doğum yoluyla vatandaşlık hakkının hâlâ geçerli olduğu ve anayasal koruma altında bulunduğu. Trump'ın kararnamesinin bu hakkı hemen ortadan kaldırabilecek güçte olmadığı, anayasal süreçlerin karmaşıklığı ve eyaletlerin güçlü tepkisi göz önüne alındığında, bu girişimin uygulanabilirliğinin düşük olduğu yönünde.


30 Günlük Süre ve Uygulama

Kararname, yürürlüğe girmesi için 30 günlük bir süre öngörüyor. Bu süre, vatandaşlık belgelerinin düzenlenmesinin durdurulması ve yeni kriterlerin uygulanması için tanınmış bir geçiş dönemi olarak tanımlanıyor. Ancak bu süre, eyaletlerden ve sivil toplum örgütlerinden gelen güçlü tepkiler nedeniyle hukuki mücadelelerle kesintiye uğrayabilir.


Amerika'da Doğum Yapmayı Düşünen Aileler İçin Tavsiye

Doğum yoluyla vatandaşlık hakkı hâlâ ABD Anayasası tarafından korunmaktadır. 30 günlük süre bitiminden sonra hukukun beklenen şekilde işlemesi durumunda Trump'ın kararnamesi, bu hakkı hemen kaldıramaz.  Anayasal süreçlerin karmaşıklığı göz önüne alındığında, bu girişimin uygulanabilirliği sınırlıdır.


Amerikalı Olsun ekibi olarak süreçle ilgili gelişmeleri hukuksal ve toplumsal tüm yönleri ile yakından takip ediyoruz ayrıca süreçte yaşadığımız tecrübeler ile de sizleri bilgilendirmeye devam edeceğiz. Lütfen takipte kalarak tüm gelişmelerden en objektif şekilde haberdar olun.


Sevgiler,


Amerikalı Olsun Ekibi

 
 

Son Yazılar

bottom of page